Yeni Taşınan Yakışıklı Komşumuz Götümü Sikti!

Yeni Taşınan Yakışıklı Komşumuz Götümü Sikti! Nihan 21 Y., Ankara / Türkiye

Ankara Etimesgut tarafında oturmaktayız. Ailemle birlikte kalıyorum. Hoş ama sıradan bir yaşantım var. Lise biteli 3 yıl oldu, üniversite imtihanına 1 kere girdim olmadı, birdaha da hazırlanıp girmedim. Teyzemin bir boyama kursu var, orada çalışıyorum. Buna çalışmak denmez ama, işte öyle gibi görünüyorum. Günlerim bu biçimde geçip gidiyor. Kendimden bahsetmek gerekirse, 21 yaşındayım, esmerim, saçlarım omuzlarımda, çok uzun boylu olmayan, çevresinden güzel ve şirin öğrenilen, hoş bir genç kız olduğumu düşünüyorum. Aşk ve seks hayatımdan kazançsak, bu güne kadar 3 sevgilim oldu. 3’üyle de seviştim, fakat bakireyim, 3’şöhrete de yalnızca götten verdim. Ama bende en çok iz vazgeçen 3’namcı sevgilim, başka bir deyişle İbrahim olmuştu.

İbrahim Facebookta ortak dostlarımız sayesine bana ilave etmişti. 2-3 ay sonra buluştuk, görüşmeye başladık. Öyle sempatik, öyle tatlı bir adamdı ki, tavladı beni ve takribî 10 ay çıktık. 29 yaşında ve dul olmasına karşın, her sözü ve hareketi beni büyülüyordu, ona abayı yakmıştım.Başka bir bayan suratından aramızdaki diyalog çirkinleşmeye başlayınca konuşmayı tamamladık, uzaklaştık birbirimizden. Görüşmediğimiz bu 5 ay benim için güç geçmişti, hali hazırda usum fikrim ondaydı. Ondan başkasına ne ısınabiliyordum, ne de değebiliyordum. Bir Hayli yakışıklı ve sempatik erkek çıkma öneri ediyordu, fakat hiçbirini önemsemiyordum. Birtürlü İbrahimi usumdan atamıyordum, devamlı nette olsun, basmakalıpta olsun, ondan haberler alıyor, takip ediyordum…

Artık bana dönmesinden umudumu kestiğim birgün, İbrahimden bana bir ileti geldi. Nasıl olduğumu, beni aylardır merak ettiğini söylüyordu. Şok olmuştum ve çok büyük bir keyif ve coşku yaşamıştım. Sitemler, söz sokmalar derken, 2 ay müddet süresince, bana sürüklettiklerini burnundan getirdim. İbrahim beni bırakamıyordu. Sonuna sabredemedim ve tekerrür görüşmeye başladım. Birkaç kere de seviştim yine onunla. Tamamen kafam rahat, hoşlandığım adamın tadına varıyordum…

Oturduğumuz sitede, bütün karşı dairemiz yazdan beridir boştu. Bir sabah ben işe giderken baktım ki eşyalar taşınıyor. Taşınanlar kimdir, necidir öğrenmiyordum. Kapıcı ağabeyle konuştuğumda, taşınanların 2 çocuklu bir aile olduğunu ve İzmirden geldiklerini öğrendim.Sigara içişi dikkatimi çekti, çok seksi üflüyordu dumanı. Tebessümerek selam verip yanından geçtim ve işime gittim.

Akşam konuta geldiğimde annem mutfakta yemek yapmış, “Nihan gel kızım, şu yemekleri karşıya götür, yeni taşındılar, şimdi yemekleri yoktur.” dedi. Tepsiyi aldım ve karşı zili çaldım. Sıkıntılıydım, kimdir, necidir öğrenmiyorum neticede. Kapıyı başı kapalı, çirkin sayılmayacak, balık etli bir kadın açtı ve tebessümdü. Tepsiyi verdim, “Hoşgeldiniz, hayırlı olsun…” filan dedim. Teşekkür etti. Biz kapıda sohbet ederken, o sigara içen adam geldi. Kocasıymış. Bana, “Merhaba!” diyerek içeriye geçti. Bayana, “Tabakları sonra verirsiniz artık…” diyerek ben dağıldım. Daha sonraki günlerde onlarla ailece samimiyetimiz arkasıydı, akşamları çaya gelip gidiyorduk birbirimize. Sonradan bildik ki, 6 yıllık konutlularmış, 2 çocukları var, ikisi de erkek. Bayanın ismi Seda, adamınki Mehmet’ti. İlerleyen günlerde Seda ablayla annemin samimiyeti de arkasıydı. Annemi ablası olarak görmeye başladığı için, herşeyinden rahatça bahsediyordu.

Birgün yeniden işten geldim, banyoya girdim.Mehmetle arasının makûs olduğunu, cinsellikten usandığını, kocasının hergün hergün sikiş istediğini, aybaşılı olduğu zaman da arkadan istediğini, vermeyince de konutta sıkıntılılık olduğunu anlatıyordu. Afallamıştım, ama o adamdan bunu beklerdim. Karizmatik bir adamdı, sesi olsun, bakışı olsun sikici bir tipti. Seda ablayla görücü usulu evlenmişler, başka bir deyişle aşk konutluluğu değildi. Zaman zaman münazaraları da oluyordu, hem de büyük münakaşalar…

Zamanla Mehmedin bana davranışlarının değişikleştiğini farkettim. Söz arasında, kimse görmeden dinlemeden, bana methediyor, “Çok şık olmuşsun Nihancığım, nereye böyle? Çevresindeki erkekler çok kaderli!” gibi şeyler söylüyordu. Bunlar da benim güzelime gidiyor ve öğrenerek onu azdırıyordum, farkında değilmişim gibi önünde eğiliyordum, memelerimi sergiliyordum, çıldırtıyordum onu. Birgece MSN’de bana yazdı. Afallamıştım, uzun zamandır MSN’ime ekli olduğu halde hiç yazışmamıştık. MSN’de bana, “Neden yatmadın daha? Sıcaktan mı?” gibi şeyler yazıyor, mevzuyu sekse getirmeye çalışıyordu. Fakat ben kavramazdan geliyordum. Bu yazışmalar bir müddet böyle devam etti, ama istediğini alamıyordu birtürlü.Uzak bir mesafeydi, Gölbaşına doğru bir yerdeydi imtihan merkezi. Annem, “Mehmet ağabeyin vazgeçsin seni.” diye rica etti. Mehmet fırsatı kaçırır mı, tabi kabul etti. Bindik otomobiline, hareket ettik. Ne o konuşuyordu, ne de ben. Saat sabahın 6’sı zati, ikimiz de uykuluyuz. Erkekler sabahları azgın olur derlerdi de inanmazdım, filhakika da siki kalkıktı. Ben ön koltukta yatar gibi yapıyordum ve sikine bakıyordum. Mehmet de çaktırmadan bacaklarımı süzüyordu. Bacaklarımı hafiften araladım. Mehmedin soğuk terler döktüğünü farketmiştim. Ateşlendim iyice, amcığım sup sulu olmuştu. Benim yattığıma inanması için elimden geleni yapıyordum. Elini bacağıma götürmesi uzun sürmedi. Gözümü açıp bir tokat patlattım ve “Sen ne yapıyorsun böyle ya? çıldırdın mı? Birde konutlusun, yazıklar olsun!” diye bağırdım.

O ise, “Vazgeç şimdi bu ayakları orospu, yanıyorsun yavrum sen, kavramadım mı sanıyorsun, ateşli bir piliçsin, inkar etme, aylardır çıldırtıyorsun beni!” dedi. “Durdur otomobili, inmek istiyorum!” dedim. Otomobili kenara sürükleyip dudaklarıma bir yapıştı, aman Yaradanım, o nasıl bir öpüşme, somuruyordu dudaklarımı resmen.Memelerimi, hiç meme görmemiş gibi somurması beni çıldırttı. Ben vazgeçmiştim kendimi, yalnızca kısık kısık, “Yapma!” diyordum. Ama onun umurunda değildi. Memelerimi 10 dakika filan emdi, elini de eteğimin altından küloduma soktu, amcığımı okşuyor, parmağını hafif hafif sokuyordu. Zevkten inliyordum. İmtihan filan usumuzdan uçup gitmişti. Sabah sabah otomobili yolun kenarına sürüklemiş, sevişiyorduk resmen. Şükür ki sırçalar siyah filmliydi de gelen geçen birşey görmüyordu…

Ben artık ne olacaksa olsun deyip vazgeçtim kendimi ona. Mehmet işini biliyordu, çıldırmış gibi öpüyor, okşuyor, mıncıklıyordu beni. Zevkten çıldırıyordum. Şuan bunları yazarken dahi yine ateşlendim!. Bana bakire olup olmadığımı sordu. “Bakireyim!” dedim. Donakalmıştı, “Ne başka bir deyişle, bugüne kadar hiç sikişmedin mi?” diye sordu. “Sikiştim sikişmesine de, arkadan!” dedim. Tebessümdü, güzeline gitmişti, “İyi iyi, o şahane götünü sikme sırası bende!” dedi. Fermuarını açıp, evvel sikini ağzıma verdi ve ağzımı sikti bir müddet. Şahaneydı, damarlı iri bir yarağı vardı. Yarağını emerken içimden de Seda orospusu çok kaderli diyordum…Kendisi de arkama gelip yaklaştı, sikini eline alıp am suyumu göt deliğime yayıp, sikiyle götümün deliğini zorlamaya başladı. Yarısı girmişti ki, kendisi de kısık kısık inlemeye başladı. Hafif hafif gidip kazançken, “Uzun yıllardır böyle göt sikmedim yavrum!” diyordu. Derken aniden bir soktu ki o iri sikini, tamamını kökledi. Can Veriyorum sandım. Hayvan herif götümü öyle bir sikmeye başladı ki, çıldırmış gibiydi, “Acıyor, yavaş!” dememe karşın durmuyordu. Hırsımdan ağlayacaktım nerdeyse, ama yapacak birşeyim yoktu, kendim istemiştim bunu, zoraki dayanacaktım. Götüme pompalarken amımı da okşuyordu. Fantastik tahrik olmuştum. Çılgın gibi götümde gidip kazançken inliyor, “O dapdar götünü yerim senin, karım ol benim, hep sikeyim seni, ateşli yavrum benim, ohhh bebeğim!” diyerek sikiyordu götümü…

Götümü sikerken amımla da oynadığı için, bir müddet sonra ben manyaklar gibi boşalıyordum. Eline sızan am sularımdan o da çok tahrik oldu ve birden böğürerek fışkırttı döllerini götüme. Birsüre soluksuz kaldık o biçimde. Kendimize gelince hemen derlendik. Hiç konuşmuyorduk. Bir sigara yaktı ve direksiyona geçti.

Mehmetle değişik günlerde de saklı gizli elleşmelerimiz, öpüşmelerimiz devam etti. 2 aydır götümü yine sikmek için çıldırıyor, fakat vermiyorum : Delirmek üzere. Bunları yaşayacağımı düşünmezdim, ama oluyormuş. Hoş da oluyormuş…

[Nihan]

.