Türbanlının Müthiş Götünü Siktim!

Türbanlının Müthiş Götünü Siktim! Fatih 24 Y., Balıkesir / Türkiye

Dükkanımın yan caddesinde, apartmanın giriş katında genç ve oldukça bakımlı bir türbanlı kız yaşıyordu. Dükkan kendime aitti ve o kızı uzunca bir müddettir takip ediyordum. Zira öylesine hoş ve diri bir bedeni vardı ki, dükkanın önünden her geçtiğinde onu domaltıp haykırdıra haykırdıra siktiğimi hayal ederdim ve sikim taş gibi olurdu. Bir gün dükkanıma geldiğinde, coşkudan elim ayağımı geziyordu, ama çaktırmamaya çalışıyordum. İsminin Hilal olduğunu semtteki küçüklüklerden bilmiştim. Bilgisayar almıştı ve benden izlemek için film satın almaya gelmişti. Dükkanımda bilgisayar reyin ve film CD’leri satıyor, aynı zamanda bilgisayar tamiri yapıyordum. Hilali ilk kere bu kadar yakından görüyordum. Hilal filmleri incelerken, ben de çaktırmadan onu süzüyordum.

Hilal henüz 19-20 yaşlarındaydı. Boyu en az 1.70 vardı ve uzun topuklu pabuçlarıyla daha da bir uzun gösteriyordu. Kilosuda boyuna göre oldukça idealdi, 50-55 kilo arasında harikulade bir bombaydı. Saçları kumraldı ve yalnızca türbanının arasından azıcığı gözüküyordu.Kaşları itinayla alınmış, ince dik ve köşeliydiler. Dudakları dolgun ve çok etliydiler, sanki gel beni öp, etli dudaklarımı ısır diyorlardı. Hafif bir makyajı vardı, deriyi çok hoş olduğundan fazla bir makyaja lüzumu yoktu zati. Gözlerinin altında çok hafif çilleri vardı ve bu ona ayriyeten çekici bir hava kazandırıyordu. Dudaklarına azıcık pembemtırak bir dudak boyası ve kirpiklerinin altına da gözlerinin rengiyle geçimli mavi bir far sürüklemişti. Parfümünün kokusu başımı döndürüyordu.

Omuzları genişti ve spor yapmış atletler gibi adaleli ve yağsız bir vucudu vardı. Göğüsleri olağandan çok daha kocaman yuvarlak ve dik duruyorlardı. Bunda, çok ince, yağsız, düz ve içine çekik olan belinin tesiri de büyüktü. Bacakları uzun ve şekilliydiler, geniş ama çıkık kalçalarıyla beraber çok sert ve şekilli gözüküyorlardı. Uzun bacaklarını ayak bileklerine kadar kapatan, üst tarafı poposuna yapışıp külotunun çizgisini gösteren, alta doğru bollaşan, pileli siyah bir etek giymişti. Üzerinde dar ve göğüslerini sımsıkı saran, çizgili beyaz bir gömlek vardı. Ve içinden gözüken siyah dantelli sutyeni, o kocaman ve sert göğüsleri yanlardan sıkıştırmış olduğu için önlerden sanki patlayacakmış gibi düğmeleri zorluyorlardı.Kalbim yerinden fırlayacak gibiydi, sikim çoktan fırlamıştı dahi.

Neyse, Hilal alacağı filmi seçti ve parasını ödeyip gitti. Daha sonraları, çok sık olmasa da dükkanıma arada bir gelip, bazen film, bazende reyin CD’si almayı sürdürdü. Ben de her geldiğinde yeni film ve oyunları ona gösterip, mizah yaparak hem onu güldürüp hemde içten olmaya çalışıyordum. Bunda azda olsa zaferli olmuştum. Bir gün suratı asık ve morali çok bozuk bir biçimde geldi ve mevzusu ayrılık olan bir film aldı. Herhalde sevgilisini parçaladı, bu kız nasıl vazgeçilir diye düşünüp, yeniden onu binbir çeşit pozisyonda siktiğimin fantazisini kurarken, “Moralim çok bozuk, konutumuza hırsız girmiş!” demez mi. “Konutta yalnızım, fobiden bana uyku yok, şimdi de film alıp sabaha oturup hırsızı bekleyeceğim!” dedi ve gitti. Gece saat 22:00’ye geliyordu, dükkanı kapatmaya hazırlanıyordum ki, Hilal elinde film CD’siyle gelip, filmin çalışmadığını söyledi. Hemen dükkandaki bilgisayara taktım ve sınadım. Bir problem yoktu. CD’yi alıp geri gitti. Ben de hemencecik niçin gitti, keşke azıcık daha kalsaydı da, konuşup o kocaman memeleri, dolgun köfte dudakları azıcık daha yakından görebileydim diye kendi kendime sitem ederken, tak bir daha çıkıp gelmez mi!

CD’nin yeniden çalışmadığını söyledi.“Gelip bakabilirmisin?” dedi. “Ben de zati kapatıyordum, beklersen hemen gelip bakarım!” dedim. Ve süratlice dükkanı kapatıp, beraber evine doğru yürümeye başladık. Coşkudan içim kıpır kıpırdı. Böyle bir fırsat bir daha elime geçmezdi. Kendi kendime, Tamam oğlum… bu fırsatı kaçırma, sonuna kadar git, ne olursa olsun. dedim. Zati konutta da tek başına olduğunu söylemişti ve şimdi de beni evine davet etmişti, demek ki o da bir şeyler düşünüyordu, ya da benim kalbim çok fesattı ve ben kendi kendime öyle gaz veriyordum. Neyse evine girdik. Tezim varmış gibi hemen bilgisayarın başına geçtim. Bilgisayar yatak odasında heyetiydi. Derli toplu pak bir konutu vardı ve de tek karakter hoş bir yatağı. Onu o yatağa atıp sabaha kadar sikmek ne hoş olurdu diye iç geçirdim kendi kendime. Ben bilgisayarı kurcalarken, “Birşey içermisin?” diye sordu. Ben de, “Soğuk suyun varsa içerim.” dedim.

Suyumu getirmek için gittiğinde, çaktırmadan bilgisayarında neler var, ya da MSN adresini bulabilirmiyim diye kurcalarken, bir de ne göreyim? Bizim türbanlı Hilal bilgisayarına bir sürü pornofilm kaydetmiş.Neyse Hilal suyumu getirip yanımdaki boş sandalyeye oturdu. İlk kere onu bu kadar yakından sezebiliyordum. Sikim kazık gibi olmuştu. Sandalyedeki dimdik oturuşu, göğüslerini dışarıya şişirişi, sert ve diri kalçalarını geriye atışı beni çıldırtmıştı. Benim sandalye kısa kaldığından başım göğüslerinin hizasına geliyordu nerdeyse. Kafamı çevirmemle gömleğinin iki düğmesi arasında aralanan kısımdan içinin göründüğünü fark ettim. Zati oldukça kocaman ve sert olan göğüslerini dar siyah dantelli bir sütyenle yandan sıkıştırınca, sutyeninden dışarı taşmış göğüsünün ucu nerdeyse fırlayacak gibi olmuş, hatta kahverengi başları siyah sutyeninin dantellerinin arasından nerdeyse hafifçe çıkmıştı.

Kendimi güçte olsa işime verdim ve bilgisayarını düzenlemeyi muvaffak olmuştum. “Tamam, oldu, çalışıyor!” dedim. Bilgisayara eğilip bakıp hakimiyet etti. Ben de o eğildiğinde çaktırmadan o dolgun memelerine bakıyordum. “Evet çalışyor!” deyip çok teşekkür etti ve borcunun nekadar olduğunu sordu. “Rica ederim, ne borcu? Suyumu verdin ya! Azıcık da oturup o deniz mavisi gözlerindeki yıldızlar kadar parlak ışıltılara bakayım, bana yeter!” dedim.Muhakkak ki çok güzeline gitmişti bu yaptığım kompliman. Ağzım böyle vaziyetlerde iyi söz yapar, elektriği tutmuştum, devam et dedim kendi kendime. “O kadar hoş ve tatlısın ki, bazı geceler semandaki yıldızları izlerken usuma onlar kadar parlak gözlerin geliyor!” dedim. Utandı, “Böyle şeyler söyleme bana, ben çok etkilenirim!” dedi. Ben de tam cesaretimi toplayıp, “Seni ilk gördüğüm günden beri hayal ediyorum!” dedim. Ne hayal ettiğimi soracağını bildiğim için böyle tuzak bir tümce kullanmıştım. Hemen oltaya geldi saf Hilal ve sordu. “Sana yakın olmayı, derisine değmeyi, kokunu içime sürüklemeyi, sana sımsıkı sarılıp, o tatlı dudaklarını doyasıya öpmeyi!” diye söyleyiverdim süratlice. Artık tepkisini bekliyordum. Ya, ‘Sen beni başka kızlarla karıştırdın!’ deyip tersleyecekti, ya da, ‘Eee?’ diyecekti. ‘Eee?’ derse bu iş tamamdı, o da beni istiyor anlamına gelecekti ve artık gerisi bana kalıyordu…

Kızarak, “Daha başka neler hayal ediyorsun?” dedi. Gözlerime bakamıyordu. “Tamam, sana hayal ettiklerimin hepsini göstereceğim!” dedim. Artık beklediğim an gelmişti, istediğim gibi yiyebilecek, belki de sikebilecektim Hilali.Hemen göğüslerini sıçrasam korkabilirdi. Tam cesaretimle, suratına hiç bakmadan, usulca eteğinin üzerinden baldırlarını okşamaya başladım. Öylece oturuyor ve bana boş boş bakıyor, hiç tepki vermiyordu. Dar eteğinin üstünden uzun bacaklarının üst kısımlarını azıcık okşayıp usulca alt doğru kaymaya başladım. Eteğinin yukarıya kaldırıp altına elimi soktum ve bütün dizinin altını yakaladım. Bir an irkildi. Sonra ilk defa değildiğine emin olduğum, hayallerimde canlandırdığım bacaklarını okşamaya başladım. Soluğunun süratlendiğini fark ettim. Eteğini yukarıya doğru çektim ve o kolon gibi uzun hafif bronz pürüzsüz bacaklara doğru eğilip baldırlarını öpmeye başladım. Sonra da dizlerimin üstüne çöküp eteğini daha da yukarıya kaldırdım ve küloduna kadar yukarıya ittim ve resmen bacaklarının üstüne saldırdım. O kadar güçlüce emdim ki baldırlarının amına yakın iç kısımlarını, bir an Hilal yerinden zıpladı, soluk soluğa kalmıştı.

Hemencecik kalkıp, o etli dolgun dudaklarına yapışıp emmeye başladım. Bir yandan alt dudağını hafifçe ısırıp, öbür taraftanda dilimi o küçük ağzından içeri sokarak diline değdirip onu azdırmaya çalışıyordum.Tekerrür alta indim. Amı mis gibi kokmaya başlamıştı ve deliler gibi yalamak istiyordum amını. Bacaklarını açmak istedim, ama izin vermedi. Ben de sıkı sıkıya kapattığı bacaklarının bütün üstüne gittim ellerimle baldırlarından yakalayıp iki yana ayırdım. Herhalde azıcık korkmuştu ki, sandalyede öylece oturuyordu. Dantelli külodunun yanlarından amına doğru dilimi uzatıyordum ve amına dokunamadıkça daha da deliriyordum. Dantelli külodunun üstünden o kadar çok dilledim ki o ufacık amcığını, en sonunda bacakları rahatladı ve açıldı. Ben de başımı iki bacağının arasına soktum. Kalçalarına ellerimi arkadan yapışıtırıp doladım ki kaçmaya çalışmasın diye. O mis gibi kokan ufacık siyah dantelli külodunu dişlerimle yakalayıp yana çektim ve ufacık kılsız amının üstünde usulca dilimi dolaştırmaya başladım. Hafifçe dilimi kılsız daracık amını dolaştırıyor, bazen klitorisini öpüyor, bazende amının dudaklarını ağzıma alıp emiyordum.

Çok geçmeden derin bir, “Ohhh!” çekti. İyice havasını bulmuştu, “Yeter artık!” dedi. Ama ben oralı olmadım tabi, bacaklarını omuzumdan yukarıya atıp külodunu iyice kenara çektim ve o bal gibi tatlı küçük kılsız amını daha bir iştahla yalamaya başladım.Hemen ayağa kalktım, tutkuyla gözlerimin içine bakıyordu ve nerdeyse bayılacak gibiydi. Kalınlaşmış yarrağımı çıkardım ve eline verdim. Sonra ağzına doğru götürdüm. Yüzüme baktı, ama ben çoktan ağzına sokmuştum yarrağımı. Yarrağımın başını azıcık ısırınca, yrrağımı sürükleyip, dişlerini sürtmemesini, emmesini söyledim. Sonra tekerrür diliyle dudakları arasına sıkıştırdım ve ağzına gidip gelmeye başladım. Bir elini yakalayıp taşaklarıma götürdüm, taşaklarımı avuçladı. Çok azmıştım, hemen iki elimle kafasının arttan yakalayıp iyice sikime doğru bastırdım. Soluk alamıyordu. Sonra usulca ellerimi rahatlattım ve ağzını am siker gibi sikmeye başladım. Sonradan onun da güzeline gitmişti, sikimi içine sürükleyip emiyor, ağzının içindeyken sıkıca yakalıyor, dudaklarını daraltıyor, diliyle ucunu yalayıp, kafasını ileri geri ittirip sikimi dibine kadar ağzının içine sokup beni çıldırtıyordu. Ağzından çıkarttığında tükürükler sikimin tepesinden gömleğinin göğüs kısmına damlıyor, gömleği nemlendirip o diri göğüslerin daha da çok keskinleşmesini sağlıyordu.

Türbanının iki ucunu göğüslerinin üstünden yukarıya çektim ki göğüslerini daha rahat görebileyim.Sonra da damarlı ve koca yarrağımı o siyah dantelli sexy sütyeninin altından iki göğsünün ortasına sokup kocaman göğüslerini de yandan ellerimle sıkıştırıp, dolgun ve sert silikonlu gibi duran göğüslerinin arasına sikimi usulca gömdüm ve sürttürmeye başladım. Şimdi de göğüslerini sikiyordum. Hilalin kocaman, sıkıştırılmış ve sert göğüslerinin arasında sikimi git gel yaptırtmak müthiş bir duyguydu, tarif edilemeyecek kadar çok zevk alıyordum. Şimdi iki elimle de türbanını kafasının arttan sıkıca tutarak başını sikime doğru bastırarak git gel yaptırıyordum. Sanki göğüslerinin arasından hem memelerini hem ağzını sikiyordum. Küçük ağzına, o etli ve kalın dudaklarının arasına sikimin kafasını sokup sokup çıkartıyordum. O da yarrağımın zevkten mosmor olmuş kalın tepesini küçük ağzının içine sokup emiyor, içine sürüklüyor sonra çıkartıp dilinin ucunu üstünde gezdiriyor dilinle damarları takip ediyor ve tükürükleyip tekerrür o etli mosmor dudaklarının arasından küçük ağzının içine sokup emiyordu.

Hilal de müthiş azmıştı. Amının vıcık vıcık olduğunu hayal ediyordum.Ama onun o hoş götünü sikmek, deliğini yalayıp emmek, daha çok heves uyandırıyordu içimde. Daha sonra kucağıma aldım ve dantelli sütyeninin üzerinden göğüslerini ısırmaya başladım. Siyah dantelli sutyeninin dantelleri arasından kabarık göğüslerinin uçlarını ağzımın içine alıyor, emiyor, içime çekiyor ve dişlerimin arasına alıp eziyordum. Çok sert ve yuvarlaktılar. İki kocaman, hafif bronz ve uçları kahverengi, üzüm büyüklüğünde uçları olan göğüslerini usulca avuçladım. Ellerimin içinde gitgide sertleştiğini seziyordum. Sonra sutyenini alta indirdim ve tekerrür o taş gibi dimdik, birbirine yakın duran yuvarlak ve diri göğüslerini uçlarını ağzıma alıp emmeye başladım. Hilalin suratına baktım, “Yeter! Gerçekten bayılacam, yaşamda böyle bir şey ilk defa başıma geliyor!” dedi.

Ben de artık daha fazla katlanamayıp, hayallerini kurduğum o müthiş popoyu dağıtmak için, ayağa kaldırdım ve yatağa götürdüm Hilali. Ellerinin ve dizlerinin üstünde domalttım. Elimle o ipincecik belinden alt doğru bastırarak, o yusyuvarlak kocaman sert ve diri kalçalarını dışarı çıkarmasını sağladım.Ben ise yalnızca o hoş götünü ona büyük bir zevk vererek sikeceğimi söyledim. Nedense buna itiraz etmedi, “Tamam, ama acıtmadan yap, ilk olacak…!” dedi. Artık o da en üst düzeyde azmıştı ve yarrağımın tadını bilmek istiyordu. Hilalin kafasını elimle bastırıp yatağa gömdüm, dolgun ve diri kalçalarını yukarıya doğru kaldırdım. Dar ve uzun eteğini sırtına doğru topladım. O hoş götünün tam hoşluğu yuvarlak hatlarıyla karşımdaydı şimdi. Kocaman ama sert ve adaleli götü muhakkak ki hiç ellenmemiş ve sikilmemişti. Dantelli siyah küçük daracık külodunu kalçalarından alt bacaklarına doğru çektim. Offf!! Bu hoş götü hemen sikmemek için kendimle gayret ediyordum.

“Lütfen dikkat et, kızlığıma hasar gelmesin…” dedi. Bir elimi amına götürüp usulca okşarken, domalmış götün durdurduğum pozisyonundan dolayı iyice açılmış olan dar göt deliğine doğru ağzımı yanaştırdım. Gerçekten çok pakti, ne amında ne götünde hiç kıl yoktu ve çok pürüzsüzdü. Çokta hoş, kendisine has çekici bir kokusu vardı amının ve götünün. Belki de amının salgıladığı zevk suyundan geliyordu o sikimi şahlandıran hoş aromatik koku.Güzeline gitmişti, kıpırdanmaya, kalçalarını oynatmaya başladı ve derin bir, “Ohhhh!” sesi yükseldi o etli dudaklarının arasından. “Daha çok yala, daha derine sok dilini! İçimi em, dilini sok içime, süratli süratli dilinle sik beni erkeğim!” diye komut verdi bana. Ben de amının içini emiyor, akan zevk suyunu içiyor, dilimi daha da derine sokup sokup çıkartıp onu zevkten çıldırtmaya çalışıyordum. Çok feci inlemeye başlamıştı, “Ahh… Ohhh… Sik beni!” diyordu durmadan, müthiş azmıştı Hilal.

Şimdi sol elimimin işaret parmağını amının suyuna bandırıp usulca o sert adaleli götünün deliğinin üstünde gezdiriyor, sanki içine girmeye çalışan bir delgi gibi sokmaya çalışıyordum. Ama götünün deliği çok dardı, muhakkak ki hiç yarrak ve parmak girmemişti. Parmağımı azıcık daha amının suyuyla nemlendirdikten sonra sert bir biçimde taş gibi kalçalarının arasındaki küçük göt deliğine sokmaya başladım. Parmağımı kurt gibi ilerletiyor, bazende içinde döndürerek usulca sokmaya çalışıyordum daracık deliğinin içine. “Acıyor! Çıkart! Ahhh!” diye haykırıp elimi dışarı doğru itmeye, poposunu sallamaya başladı.Şimdi parmağımı içinde oynatıyor, usulca sokup sokup çıkartıyordum. Hilalin götü parmağıma alışmıştı ve onun da güzeline gitmeye başlamıştı ki, kalçalarını sağa sola döndürüp, parmağımı iyice içine almaya çalışıyordu. “Götümü sik artık! Hazırım, dağıt götümü! Yarrağını sok dibine kadar!” diye inlemeye başladı.

Yarrağım taş gibi olmuştu, hiç bu kadar kalın ve sert olduğunu görmemiştim. Tepesi kan tazyikinde mosmor olmuştu ve her tarafından damarlar fışkırıyordu. Hilalin götüne girince çıkacak çığlığı hayal etmeye başladım. Şimdi parmağımı götünün küçük deliğinden çıkartıp, kalçalarını öpüp, götünün deliğini yalayıp emmeye başladım. Ve göt yalamayı hiç bu kadar istememiştim. Şimdi orta ve işaret parmaklarımı o küçük amının suyuna bandırıp usulca götünün deliğinden içeriye doğru kaydırdım. Yüz ifadesinden abladığım kadarıyla azıcık acıtmıştım. Hemen amını ve götünü daha bir iştahla yalayıp emmeye başladım. Sonra parmaklarımı usulca götüne sokup çıkartıyordum. Evvel usulca, daha sonra alışınca süratli süratli sokup çıkartmaya başladım.Süratli süratli ve ritmli bir biçimde Hilalin götüne parmaklarımı sokuyor, çıkartıyor, içinde döndürüyor, kuruyunca da tekerrür amının suyunu parmaklarımı bandırıp götüne sokup, ıslak tutarak tahriş olmasını yasaklıyor, acı sürüklemesini eksiltiyor ve daha çok zevk almasını sağlıyordum. Parmaklarımla Hilalin o hoş götünü sanki sikiyordum.

Kafayı yiyebilirdim, yatakta iç çamaşırıyla dizlerinin üstünde domalmış eteği ve türbanı çıkartılmadan kafası yatağa gömülmüş, manken gibi bir afet ve ben onun arda geçmişim, amını yalarken domaltmış götünü de parmaklarımla sokup sikiyorum. Daha fazla sabredemedim ve dizlerimin üstünde doğrulup arda geçtim, evvel kalın ve damarlı yarrağımı bir zaman alttan amına sürterek daha çok zevk almasını sağladım ve sikimin amının o hoş kokulu suyuyla ıslanmasını sağladım, sonra da taş gibi olmuş semsert yarrağımı götünün ufacık mor deliğini yasladım, beline doğru hafifçe bastırıp kalçalarını iyice dışa vermesini sağladım, kalçalarından yakalayıp usulca adaleli götünün içine doğru yarrağımın tepesini ittirdim. Azıcık zorladım, ama götünün bakire dar deliği izin vermedi.Hiç bu kadar hoş manzara görmemiştim. Güçlüce içine bastım sikimi…

Yarrağımın içine girmesiyle haykırması bir oldu, “Canım çok yandı! Ahhh! Çıkart, istemiyorumm!” diye. Alışması, acısının gevşemesi için, evvel kalın yarrağımı dar deliğinin içinde bir zaman hareketsiz yakaladım, daha sonra usulca sikimi götüne sokup çıkarmaya, pompalamaya başladım. Damarlı kalın yarrağım içinde usulca gidip geliyor, götünü yarıyor, sanki ayrılıyordu. Acısından elleriyle yorganı sıkıyor, dişleriyle de çarşafı almış ağzına ısırıyordu, o hoş mavi gözlerinden hafifçe yaşlar gelmeye başlamıştı hoş Hilalimin. Acısını eksiltmek için hemen amını okşayıp, parmaklarımı amcığının içine doğru soktum. Ama fazla sokmadım, yoksa kızlığını bozabilirdim. O pembe minik amını parmaklarımla hafifça okşarken, usulca da yarrağımı o dar göt deliğine sokup sokup çıkartmaya başladım. Emelim amından çıkan zevk dalgasının götündeki baskıyı ve acıyı eksiltmesiydi. Bir zaman sonra kendini hafifletti ve geriye doğru ittirmeye başladı. İşte şimdi bütün kıvama gelmişti.

“Ohh! Sik götümü erkeğim! Artık ordan hiç çıkma!” diye inledi. Zevk almaya başlamıştı, sanki götü sikimi emiyor, iri yarrağımı içinde kaybediyordu. Hilalin götünü hayvanlar gibi sikiyordum, kudurmuş köpekler gibi ellerimle kalçalarını iki yana sürükleyip iyicene gerdiğim o hoş diri götünün küçük ve dar deliğine sikimi süratli süratli sokup çıkartıyordum. Süratli süratli sokup çıkarmaktan, götünü yarmaktan ter içinde kalmıştım. O kadar tatlı, sıcak ve daracıktı ki götünün içi, sanki alev alev yanıyordu. Sıcaklığı yarrağımı öyle bir şehvetlendirmişti ki, götünün en derinine doğru girip çıkmaktan kendine hafif kaygan bir yol yapmıştı artık. Götünün sikilmesinden aldığı zevkle o tatlı amından damlayan zevk sularını parmaklarıma sürdükten sonra bir elimle türbanını saçlarıyla yakalayıp geriye çektim ve öbür elimi de amının suyuna bandırmış olduğum işaret parmağımı o hoş dolgun ve etli dudaklarının arasından ağzının içine sokup emdirttim. Muhakkak ki çok güzeline gitmişti, kafasını türbanının yanlarından fırlamış uzun saçlarını savurup, dilini dışarı çıkartıp parmaklarımı yalayıp emmeye çalışıyordu.

Artık götüne öyle süratli bir biçimde girip çıkıyordum ki sikimin götüne giriş çıkışını takip edemiyordum. Offff! Türbanlı götü sikmek müthişti. Götünün içi daracıktı ve fantastik sıcaktı. Götünün deliği sikimin her tarafını sıkmıştı. Çok dar olduğu için girip çıkarken de o kadar çok zevk veriyordu ki, neredeyse kendimden geçecektim. Ensesinden ellerimle yakalayıp iyice kendime doğru çektim ve sikimi götünün içine tamamen yerleştirdim. Ellerimi o diri ve kocaman göğüsleri çevreleyen siyah dantelli sutyene yapıştırdım ve o sert göğüsleri avuçlarımın arasında hoyratça sutyeninini üstünden okşayıp sıkmaya başladım. Dantelli sutyenini alt sürükleyip göğüslerini avuçlayıp, zevkten şişmiş uçlarını parmaklarımın arasında ezip sıkmaya başladım. “Ahhh! Ayrıl göğüslerimi erkeğimmm!” diye inledi. Hilal öyle çok zevk alıyordu ki, ter içinde kalmıştı ve artık zevkten yalnızca anlamsız böğürtüler çıkartıyordu.

Artık o hoş götünün dar deliğini iyice açmıştım ve tam vucüdumun ağırlığınıda kullanarak sikimi dibine kadar köklüyordum. Hilalin sanki takatı kalmamış, kalçalarını havada yakalayacak eforu kesilmişti.Domalmış götünü iyice yatağa yapıştırmıştı, açımız bozulmuştu, ama yarrağım götüne yol yaptığı için deliğe delgi gibi girip çıkıyordu. Hilalin titreyerek, tuhaf sesler çıkartarak boşaldığını hissettim. Hilali götten orgazm etmiştim. Artık eforu kalmamıştı, götünü tamamen dağıtmıştım. O ne müthiş bir göttü. Kalçalarını tamamen alt indirmiş, yatakta yarı baygın bir biçimde uyuyordu…

Sikimi götünden usulca çıkarttım ve Hilali yatakta doksan derece yan çevirdim, bacaklarını karnına doğru ittirip, götünün deliğinin tamamen dışarıya çıkmasını sağladım. Ben de götünün deliğinin yanında dizlerimin üstüne çömelip yatağa oturdum ve bacaklarımı aralayıp onun götünün deliğini sikime doğru çektim. Açılmış götüne sokmadan evvel azıcık amının suyunun üstünde kaydırdım ve amının o hoş suyuyla tamamen kaplanmış olan yarrağımı götüne süratlice geçirdim. “Offf! Acıdı!” diye kısık bir çığlık attı. Bu pozisyonda da yarrağımın tamamı taşşaklarıma kadar girmişti. Götünün en derinlerinde sikimin baskısını, içindeki yarrağımın kıvranışını seziyordu artık Hilal.Şimdi göğüslerine ve suratına daha yakındım. Semsert memeleri, ben götünü vurdukça, sokup çıkardıkça, vurdukça, hopluyor zıplıyor, kendi etraflarında tur atıyorlardı. Şak şuk giriş sesleri beni ve onu çıldırtıyordu.

Koca göğüslerini ellerimle yakalayıp kendime doğru çektim, kafamı yanaştırıp uçlarını yalamaya başladım. Uçlarını dişlerimle öyle bir sıkıp ısırmışım ki, uçları mosmor şişmeye başladılar hemen. Artık benim de dermanım kalmamıştı, ama bu hoş götü vazgeçmekte istemiyordum. Bundan dolayı öyle çok giriş çıkış yapıyordum ki götüne, deliğinin çevreyi kızarmaya başlamıştı. Ama ikimizin de umurunda değildi. Zevkten kendimizden geçmiş gidişatta Hilali altımda götünden sikerek inletiyordum. Arada sırada da sikimi götünün en dibine kadar bastırıp sokuyor, bir zaman hareketsiz vazgeçtikten sonra, içindeyken kalçalarım desteğiyle sikime daireler çizdirip yarrağımı götünün en erişilmez yerlerine doğru döndürüyordum. Bu onu çıldırtıyordu. Saçlarını sağa sola savurup, dişlerini çarşafa geçirip, kendini geriye doğru ittirip, sikimin en dibini taşşaklarıma kadar içine almaya çalışıyordu…Spermlerim şelale gibi fışkırıyordu içinde. Öyle süratli pompalıyordum ki döllerimi içine, sıcak spermlerimi içine fışkırtırken kasılarak daha da hayvanca bastırıyor, sanki yırtıyordum dar deliğini. O ufacık göt deliğinin içine sanki sikimin hepsini sığdırıp götünü ayrılmak istiyordum. Zevkten kendimden geçmiştim. Hilal de titreyerek boşalıverdi ikinci kere. Zevkten ve boşalmaktan ter içinde kalmış, ıslak vücudu çok sexy bir biçimde parlıyordu. Terden yapış yapış olmuştuk. Hilal kendinden geçmiş, yatakta kasılıp hafifçe inliyordu hoş götlüm. Oluk oluk akıyordu döllerim götünün içine. Beyaz spermlerim usulca götünün artık kıpkırmızı olmuş küçük deliğinden hafifçe sızmaya başlamışlardı…

Hemen hala dimdik olan yarrağımı götünden çıkarttım ve azıcıkta ağzına verip, tam döllerimi yalattım ona. Hilal şehvetle hepsini yalamış, yarrağımı ağzına alıp içinde kalan ne varsa emip yutmuştu. Daha yokmu, daha daha istiyorum dercesine sikimi emip kasfasını somuruyordu. Hala sert olan yarrağımı iyice yalayıp arındıktan sonra kendimizi yatağın üzerine vazgeçtik ve öylece hiç konuşmadan bir zaman yattık.O gece dinlene dinlene, Hilalin hoş götünü sabaha kadar, taşşaklarımda döl kalmayana kadar siktim. Kaç kere boşaldığımızı öğrenmiyorum, ama sabah sikimin her tarafı zonkluyordu. Gün aydınlandığında artık giyinip telefon numarasını aldım ve oradan dağıldım. Ne müthiş bir geceydi ama! Artık Hilalin o hoş götünü her fırsatta sikiyorum, ufalıyorum, dağıtıyorum. O da bundan çok hoşnut, bende…

[Fatih]

.