Kankamın Orospu Karısını Siktim Doğurttum!

Kankamın Orospu Karısını Siktim Doğurttum! Ozan 42 Y., Erzurum / Türkiye

Öyküme nasıl başlasam diye düşünmekteydim. Daha doğrusu kaç defa başlayıp yarıda vazgeçtim. Sebebine gelince, yasak bir aşktı bu benim yaşadığım. Siktiğim bayan Seval, 10 senelik kankamın karısıydı. Ama ne karı. Cildi sütten beyaz, dudakları çilekten kırmızı, yanakları bir bebek kadar pembe ve pürüzsüz idi. Sevalin boyu kocası olacak kankamdan 10 santim filan uzundu. Konutlulukları aşk konutluluğu değildi. Bizimle içten oldukları için gece gündüz demez, birbirimize önerisizce kazanç giderdik. Benim 2 erkek 2 kız olmak üzere 4 çocuğum vardı. Onların ise hiç çocukları olmamıştı. Seval arada bir gözlerimin ta içine bakarak, “Ozan şu çocuk yapmanın gizemini kocama da anlatsan olmaz mı?” tasayı gülerek. Ama ne gülme! ‘Gel beni ayakta sik!’ dercesine bir gülme. Bunu da kocasının ve benim eşimin yanında tasayı…

Çocuk mevzusunda hata kocasındaydı, yeterince sperm üretemiyordu. Benimki ise nazar dokunmasın sular su baskınlar gibi akıyordu. Sevalin bana bu takılmaları sıklaştı. Neredeyse eşime, ‘İzin ver de Ozan beni siksin, bir çocuğum olsun, sevaba girersiniz!’ diyecek.Rüyalarımdan çıkmayan Seval de kocasının yanında, “Ozaman Ozanın ilk alıcısı ben olurum vallahi!” diyordu. Kocası olacak pısırık da, şaka olarak alıyordu bu lafları, yılışık yılışık gülüyordu. Oysa Seval bizim konuta geldiğinde, “Hoşgeldin!” diye elimi uzatsam, elimi ittiriyor ve doğrudan kucaklıyor beni ve tam bedenini bedenime bastırıyordu. O gelecek diye dakikalar evvel hazırola geçmiş 19 cm’lik benim yarağı bedenini seziyor ve soluk alışları değişiyor, usulca kulağıma, “Ne zaman besinim ben bunu?” diyordu.

Yaradanım hiçbir erkeği benim gidişatıma düşürmesin. Karı benim yarağı okadar isterken ve ben de onun amını, hele götünü okadar isterken, bunu yapamamak beni çılgın ediyordu. İşin makûssu, eşim de Sevale olan zaafımı öğreniyordu. Ama bir koşul koşmuştu, “Sevali siktiğin anda seni boşarım! Ama istersen benimle sikişirken Sevali sikiyormuş gibi fantazi kurabilirsin!” demişti. Ben de kurduğum fantazilerle karımı çılgın gibi sikiyordum ve karıma orgazm üstüne orgazm yaşatıyordum. Sikişme esnasında Karıma, “Gel sen de Sevalin kocasıyla sikiş, bu yasağı kaldır aradan!” diye ne kadar dilendiysem fayda etmedi.

Kankamın İstanbulda olan babası hasta olmuş, 15-20 gün sağlık kurumunda refakatçı kalması gerekmişti. Otomobilleri olmadığı için konuta alınacakları her zaman bana sipariş ederlerdi. Kocası İştanbula gittiğinde düşlerimin bayanı Seval beni aradı ve siparişini verdi, şu saatte gel dedi. Dediği saatte zili çaldım, kapıyı açtı. Benim ellerim alışveriş poşetleriyle dolu, onun elinde sütyen, memeler taş gibi, göğüs uçları baş parmağımın boğumundan daha kocaman sertleşmişler, alt tarafında varlığı ile yokluğu belirli olmayan bir tanga vardı. Böyle manzaraları hayal eforum dayanağıyla düşlerimde çok yaratmıştım. Ama bu defa sahici idi. Dilim yakalandı sanki…

“Bu defa kaçamazsın Ozan bey! Bu am bugün bu yarağı gıda. Gerekirse bu göt de bu yarağın tadına bakacak!” dedi. “Yaradanım sen benim usuma mukayyet ol!” diye dua ettim. Ama o, “Vazgeç dua etmeyi, yarağa susamış amın dini imanı olmaz. Delirmek üzereyim, kavramıyor musun? Sikeceksin beni, hatta gerekirse bu 15-20 gün içinde hergün sikeceksin ve beni hamile vazgeçeceksin!” dedi. “Yahu benim 4 çocuğum var, yuvamı devirme. Ben de senin için can veriyorum, ama muhtemeli yok, olamaz, sana elimi sürsem karım beni boşar valla!” dedim.Kocamın 9 cm’lik yarağıyla tatmin olmadığımı, yaşamda birkez dahi orgazm yaşamadığımı, mutsuz olduğumu o da öğreniyor ve seni bana bir zamanlığına ödünç vermeyi kendisi öneri etti!” dedi…

“Karım yaşamda öyle birşey öneri etmez!” dedim. “Bak şimdi karına telefon açıyorum, kendi kulağınla dinle!” dedi ve gerçekten telefonun sesini dışarı vererek aradı, “Gülnihal yaşamım, şu anda Ozan benim yanımda, benim bir elimde sütyenim, popomda da da tangam var. Kocan büyük işkence sürüklüyor, yarağı pantolonunu delecek vaziyette ve benim daha da perişan vaziyette olduğumu öğreniyorsun. Kocanın yarağının tadına bakmama izin veriyormusun yaşamım?” dedi. Karım da, “Tepe tepe kullan Sevalciğim. Zati Ozan senelerdir beni sikerken hakikatinde seni sikiyordu. Onun da hayali reelleşsin! Size iyi sikişmeler!” dedi.

Kulaklarıma inanamadım. “Eh benden günah gitti, kankam beni bağışla!” diyerek, 92-66-92 beden miktarlarına sahip, hayallerimin dudaklarına yumulmam bir oldu. 5 dakika dillerimiz dudaklarımız birbirleriyle oynaştı, ağız akışkanlarımız birbirine karıştı. Gizeme memelere geldi. Yaradanım ne memelerdi bunlar, dünya dünya olalı böyle bir hoşluğa şahit olmamıştır.Ağzımı yasladım, senelerin susamışlığını içime çeke çeke emdim. Hiç doğurmadığı için emzirmemişti, üstelik kocasını hoşlanmadığı için hiç öptürmez, hiç beğendirmezdi, bana gizlemiş hep bu hoşluğunu…

Ben memelerini emdikçe, Seval, “Yaradanım, böyle bir zevk olamaz!” diye sanki hırlıyor, boyunlarını yaladıkça zevkle gülmek arası bir sesle kıkırdıyordu. Memelerden sonra plajdan tanıdığım göbeğine iniyorum. Göbeğinden şekilli bacaklarına iniyorum. Öpe yalaya, ayak parmaklarına iniyorum. Ayak parmaklarının hoşluğundan sıkça laf ettiğimden, daha öncekinden beri ayaklarına gayet iyi bakım uygular ve renk renk ojelerle ziynetler, beni çıldırtırdı. İşte harika ayak parmakları önümdeydi. Dakikalarca tek tek her iki ayağının tam parmaklarını emdim. Sonra elinin parmaklarını emdim. “Orospum, fahişem, sen dünyanın en hoş bayanısın, amını götünü sikip dağıtacağım senin!” gibi laflarla da gaz veriyordum. O da, “Sikmezsen iftiharsızsın, orospu çocuğu, piç, hayvan!” gibi küfürlerle karşılık veriyordu…

Gizeme tangasını çıkarıp amını yalamaya gelmişti. Ben yalarken kaçıncı kere orgazm olduğunu kendisi de unuttu.Yalamaya başlar başlamaz Klitorisi bir fındık kadar şişmişti. Saçlarımdan sürüklemeye, “Haydi artık sok şu senelerdir yemek istediğim yarağı!” demeye başladı. Ben de, “Öyle yağma yok, azıcık daha dilenmelisin, bu yarağı yemek her orospuya kısmet olmaz!” diyorum. “Sok ulan piçin evladı, yanıyorum görmüyormusun pezevenk!” deyince, sular su baskınlar akan bir akarsuya benzeyen amına bir anda gömdüm 19 santimlik savaş taşıtı yarağımı. Bir “Ohhhhh!” çekti ki, çölde günlerce susuz kalmış bir insan litrelerce su içse aynı ohhh sesini çıkaramaz, aynı mutluluğu sezemez, mutluluk duygularını dışarıya yansıtamaz. Ben amına pompaladıkça, Seval, “Yaradanım, mutluluktan can vereceğim sanırım!” diye bağırıyor. Ve nihayetinde ikimiz de aynı anda boşaldık!

Sevgili okurlar, bu, dostumun karısını ilk sikişimin öyküsü. Seval yarağımın tadını alınca, karımı dileniyor yakarıyor, “Beni bu yaraktan yoksun etme!” diyor. Bu sikişlerimin elbette ikincisi, üçüncüsü, onuncusu, yüzüncüsü de oldu. Karımı ziyarete geldiğinde, bana telefon ediyorlar. Sevali bazen karımın gözaltısında, bazen tek, bazen de karımla ikisini beraber sikiyorum.Ama bu arada yeni karımdan da ikişer sene ara ile 2 oğlum oldu. Çocukların bana benzemesini ise orospum, fahişem, şuh kahkahalarla, “Amcası değil mi, elbette benzeyecek!” deyip geçiştiriyor!

[Ozan]

.