İşyerindeki Konutlu Adamı Azdırdım Kendimi Siktirdim!

İşyerindeki Konutlu Adamı Azdırdım Kendimi Siktirdim! Selcan 25 Y., İstanbul / Türkiye

Selam. Erkeklerle arası iyi olan, 25 yaşında, balıketli, dul bir kadınım. Çalıştığım işyerinde beni bakışları ile dahi tahrik eden konutlu bir adam var. Benden 1 yaş minik. Her münasebette onu değiyor, kolumu çarpıyor, masaların arasından geçerken kalçalarımı ona değdiriyorum. Bazen masasına eğilip, birşeyler anlatırken göğüslerimin çatalını gösteriyorum. Yanındaki sandalyeye oturup masaya dayanıyorum ve pantolunumdan çıkan kalça gamzelerimi gösteriyorum. İşyerinde aralıksız amım sulanmış birşekilde onu düşünüyor, akşamları da konutumda onu hayal ederek mastürbasyon yapıyordum.

Geçen Pazartesi günü servisi kaçırdım. Üstelik bardakan boşalırcasına yağmur yağıyor. O yağmurda konuta nasıl gideceğimi düşünürken, bir baktım bizimki otoparktan çıkıyor. Yağmurdan ıslandığımı görünce beni otomobiline aldı, konutuma götürmeyi öneri etti. Beğenerek kabul ettim. Islanmış ceketimi otomobilde çıkarırken yanlışlıkla olmuş gibi elimi sikini değdirdim ve “Pardon istemeyerek oldu!” dedim. Bana tebessümerek, “Çekinme, rahatça elle!” demez mi! Canıma minnet, elimi attım önüne ve pantolonun üzerinden sikini okşamaya başladım.

TEM otobanına çıktığımızda siki pantolandan fırlayacak gibi olmuştu. Bu vaziyetteyken bana hayır diyemez diye cesaret alıp fermuarını açtım ve sikini külotundan çıkardım. Siki otomobilin vitesi kadar vardı. Sikini çekiştirmeye başladığımda, “Yapacaksan adam gibi yap, ağzına al!” dedi. Dururmuyum, hemen eğildim ağzıma aldım ve emmeye başladım. Bana, “Karım dahi böyle ağzına alamıyor!” diyerek, bir eli direksiyonda, öteki eliyle kalçalarımı okşuyordu. Çok geçmeden de ağzıma boşaldı. Hepsini yuttum natürel…

Kavacık çıkışından gideceğimize bir evvelki çıkıştan sapınca, “Ne o, yoksa beni kaçırıyormusun?” dedim. Gülerek, “Evet, öyle hoş saxo çektin ki, bakalım başka ne kabiliyetlerin var orospu!” dedi. Ormanlık bir alana çekti otomobili. Dışarıda hali hazırda yağmur yağıyordu. Soluk alışlarımızdan otomobilin sırçaları buğu yakalamıştı. Eteğimi yukarıya sıyırdı ve külotumu yırtarcasına çıkarttı. Sonra beni otomobilden dışarıya indirdi, balçıkların üzerine yatırdı. Bacaklarımı ayırıp, koca sikini amıma sapladı, “Al, orospuluğunun cezası!” dedi. Ceza ne kelime, ben zevkten kıvranıyorum. Çılgın gibi amımı sikerken, göğüslerime balçık sürüyor, hem sevişiyoruz hem çığlık çığlığa haykırıyoruz. Ben her, “Daha fazla sok! Daha süratli sik!” dediğimde, “Yüzsüz orospu seni!” diye bana tokat atıyordu. Kaç kere o boşaldı, kaç kere ben, anımsamıyorum. Karısından daha iyi sikiştiğimi ve amımın daracık olduğunu söyledi.

Ertesi gün büroda yalnız kaldığımızda fotokopi odasında götümü de siktirdim. Daha sonraki günlerde bu sikişmelerimiz devam etti. Hiçbir şey yapamasak dahi, en azından otoparkta ağzıma alıyorum. Kalçam çimdiklerinden mosmor oldu. Şimdi çok mutluyum, işime daha çok konsantre oluyorum. Nede olsa istediğim zaman sikiliyorum. Beni azgın bir boğa gibi sikiyor, ben ona “Sikicim!” diyorum, o da bana “Orospum!” diyor.

[Selcan]