hasret kalmışım yarraga

Merhaba ben bireyi yaşım 36 istanbulluyum..Bir kaç hafta evvel, soğuk bir Çarşamba sabahı kahvaltıda canım öyle bir sucuklu yumurta istedi ki buzdolabına baktım sucuk var yumurta yok bende hemen üstümü giyinip soluğu birkaç cadde alttaki markette aldım.Reyonlardan bir kutu yumurta ve birkaç parça daha kahvaltılık alıp para ödemek için kasaya geldiğim sırada benden evvel kasaya gelen 43-45 yaşlarında hipotez ettiğim kocaman göğüslü, kumral ,dolgun dudaklı ve giydiği eşofmandan kocaman ve çıkıntılı götünün tam hatları muhakkak olan bir hanımefendi eşyalarını geçiriyordu.Ben kasaya hesabı ödeyip çıkacağım sırada ise az evvel gördüğüm olgun hanımefendi hala poşetlerle boğuşmaya devam ediyordu.Centilmen bir erkek olarak buna asla dikkatsiz kalamazdım,hemen kadının yanına yanaşıp poşetlerini taşımada dayanak edip edemeyeceğimi sorunca kafasını kaldırıp yeşil gözlerimin içine tatlı bir tebessümmeyle baktı.Soğuk çarşamba sabahı poşetlerin yarısı bende yarısı onda evine doğru yürümeye başlamıştık bile.Yol süresince birbirimizle hiç konuşmadık 6-7 dakika sonra ise evinin kapısına ulaştık.O önden içeriye girip kendi poşetlerini vazgeçtikten sonra benim elimdeki poşetleri alınca soğuktan ve kan dolaşımı eksikliğinden anlaşmış ellerimi gayri ihtiyari ovalamaya başladım.Benim bu halimi gören bayan, çayı yeni demlemiştim emredin beraber içelim deyince öneriyi reddedemedim.İçeriye girdiğimde ilk dikkatimi sürükleyen şey hafif bir lavanta kokusuydu..beni salona davet edip yumuşak bir koltuğa oturtarak arkama da işlemeli bir yastık koydu.Gerçekten hizmet etmesini beğenen çok cana yakın bir kadındı.Aradan 5-10 dakika geçince ben çayımın oldukça geciktiğini düşünürken bayan elinde sucuklu yumurta dahil içi bir çok kahvaltılıkla doldurulmuş koca bir tepsiyle içeriye girdi.Beraber kahvaltı ederken adının Nermin olduğunu,kocasını 4 sene evvel trafik kazasında kaybettiğini,26 yaşında bir kızı olduğunu ve onunda kocasından geçen sene boşanıp yanına yerleştiğini ama avukat olduğu için ehemmiyetli bir davası olduğunu sabah adliyeye gittiğini söyledi.Bir ara lavaboya gitmek istediğimi söyleyince bana yolu gösterip kendisi tekerrür mutfağa gitti.Banyoları gerçekten mükemmeldi,tam havluların kenarları ve ortaları el işlemesi danteller ve süslemelerle bezenmişti ve hepside mis gibi lavanta kokuyordu..o an kavradım ki içeriye girince sezdiğim lavanta kokusu banyodaki havlulardan geliyordu.Banyoda işim bitince tekerrür salona gittim hemen peşimden mutfaktan elinde iki fincan kahveyle Nermin hanım geldi.Bir yandan kahvelerimizi içiyor bir yandan sohbet ediyor,birbirimize ısındıkça ısınıyorduk.Kahvelerimiz bitince Nermin hanım fallarımıza baktı benim falımda büyük bir kase gördüğünü ve içinde altın liralar olduğunu söyleyince..yok canım dedim..o da bunun üzerine oturduğu yerden kalkıp yanıma gelerek fincanı iyice gözlerime yanaştırdı parmaklarını kahve fincanının içine tutarak bak şu kase şunlarda çevrede ona erişmeye çalışan insanlar diye tarif ederken suratımız birbirine iyice yaklaşmıştı.Hatta bir ara o kadar yaklaştıkki aynı anda bir şey söylemek için suratımızı birbirimize döndüğümüzde birden burun buruna geldik.

.